A - I n f o s

anarş ** istlerce hazırlanan, anarşistlere yönelik, anarşistlerle ilgili çok-dilli haber servisi

Bütün dillerde haberler
Son 40 ileti (Ana sayfa) Son iki haftalık iletiler Eski iletiler arşivimiz

Son 100 ileti, farklı dillere göre
Castellano_ Català_ Deutsch_ Nederlands_ English_ Français_ Italiano_ Português_ Russkyi_ Suomi_ Svenska_ Türkçe_ The.Supplement

Son 10 Postanın İlk Birkaç Satırı
Castellano_ Català_ Deutsch_ Nederlands_ English_ Français_ Italiano_ Polski_ Português_ Russkyi_ Suomi_ Svenska_ Türkçe

Son 10 Postanın İlk Birkaç Satırı
Son 24 saatte, bütün dillerdeki postaların ilk birkaç satırı
Links to indexes of First few lines of all posts of last 30 days | of 2002 | of 2003
| of 2004 | of 2005 | of 2006
a-infos habergruplarına üye olun

(tr) Anarşist Değerlendirme: "Gelenek sürüyor, ODTÜ yürüyor"

Date Fri, 17 Dec 2010 11:05:26 +0200


Anarşist Değerlendirme: "Gelenek sürüyor, ODTÜ yürüyor"
15 Aralık sabahı Tayyip ve bakanları ODTÜ Teknokent TÜBİTAK
toplantısına geldiler. Durumu öğrenen iki ayrı grup öğrenci protesto
için Tübitak binasına geldiklerinde polis barikatıyla karşılaştılar ve
apar topar gözaltına alındılar.
Haberi alan diğer Odtülü öğrenciler kısa bir süre içerisinde
birbirleriyle haberleşti ve okulu dolaşarak diğer arkadaşlarına da
durumu ilettiler. Yaklaşık 350-400 kişilik bir grup TÜBİTAK binasına
henüz yaklaşmadan polis barikatıyla karşılaştı.

"Gözaltılar serbest bırakılsın" "Katil polis ODTÜ'den defol" "Katil
AKP ODTÜ'den defol" sloganlarıyla barikatın önünde bekleyen
öğrencilere, polis, joplarıyla, biber gazlarıyla saldırdı. Bu sırada
bir grup, üzerlerine saldıran polislere taş attığı gerekçesiyle Kürt
öğrencileri "sivil polis", "provakatör" olmakla suçluyor idi. "İsyan,
Devrim, Anarşi" diye slogan atanlar, polise karşı meşru müdafada
bulunanlar, "devrimci önderler" tarafından marjinalleştirildi, hedef
gösterildi. Polis defalarca üzerimize saldırdığı halde, kitlenin
öfkesini polise değil birbirine yöneltmesi birçok insanı umutsuzluğa
düşürdü. Eylemin en başından beri orada olanları şaşırtacak bir
şekilde oluşan "eylem komisyonu", "ortak irade"nin kararını açıkladı:
çatışma çıkmayacaktı. Okulumuza girip, polisler bizi dövüyordu, ortak
irade şöyle diyordu: "bırakınız dövsünler, meşruiyetimizden önemli
mi?" Kendi yaşam alanında joplanırken kim meşruiyetten bahsedebilirdi
ki?

Tayyip'in okuldan ayrılmasıyla Bilkent çıkışına doğru polis gerilemeye
başladı. Bu sırada ne olduysa oldu, "ortak iradenin" çatışmama kararı
hiç de o kadar ortak değilmiş ki, sayıları 1000e yaklaşan
öğrencilerden yüzlercesi polisi taşlamaya başladı. Polis ise boş
durmuyor, öğrencilerin bedenlerini hedef alarak gaz bombası
fırlatıyordu. Birçok öğrenci ve basın görevlisi yoğun gaz nedeniyle
fenalaştı. Teknokent civarındaki pek çok aracın camları polisin attığı
gaz bombaları ile kırıldı. Polisin Bilkent kapısından çıkmasıyla
öğrenciler "İsyan, Devrim, Özgürlük", "Odtü yürüyor, gelenek sürüyor",
"İşgal" sloganlarıyla rektörlüğe yürümeye başladılar. Rektörlüğe
geldiklerinde, kendileri aşağıda polisle çatışırken, yukarıda büyük
bir öğrenci kitlesini yanlış yönlendirip saatlerce rektörlük önünde,
bölümlerde oyalamış TKPlilerle karşılaştılar. Öfkeli grup "ODTÜ
burada, TKP nerede" diye slogan atmaya başladı. Daha önce ODTÜ'lü
yurtseverlere feci şekilde saldıran TKP, arkadaşlarımızı gözaltına
alan, joplayan polisin karşısına çıkmadığı gibi hem diğer öğrencileri
yanlış yönlendirmiş hem de sonrasında kendilerini ve yoldaşları
öğrenci kollektifi ve yarınlar dergisi üyelerini odtünün tek
kahramanları ilan etmiştir. (bknz. www.sol.org.tr)

ODTÜ'de OHAL!

1000'i aşkın öğrenci grubu Rektörlük binasının önünde "işgal" diye
bağırıyordu. "Ortak irade" içeri girmek isteyen grubu, rektörlük
önünde durdurdu ve rektörden 3 tane talepte bulunmaya karar verdi. Bu
talepler şöyle idi "1-Gözaltındaki arkadaşlarımız serbest bırakılacak,
2-Rektör polisi kınayacak, 3-Eyleme katılan öğrencilere soruşturma
açılmayacak" Pek çok kişi bu talepler karşısında şaşkınlığa düşmüştü,
"İsyan" diye haykırmaya devam ettiler. Rektörle görüşmek için kendi
kendisini seçen temsilciler rektörün orada olmadığını, yarım saat
sonra geleceğini açıkladılar. Bekleme esnasında bir "devrimci",
"isyan, devrim, anarşi" diye slogan attıran ve sesine yüzlerce sesin
katıldığı bir kadın arkadaşın üzerine yürüdü ve bu sloganı bir daha
attırırsa kendisi döveceğini söyleyerek tehdit etti. "Ortak irade" bu
duruma "ortak sloganlar haricinde slogan atmıyoruz" diye karşılık
verdi. Ortak sloganlar da yine başta ulusalcı cephenin bulunduğu
kendini zorla kabul ettiren "eylem komitesi" tarafından belirlenmişti.
Aynı eylem komitesi bir başka anarşist arkadaşa daha müdahale ederek
bu kararını uygulamaya koydu. TKP'li şef, polisle en önde mücadele
eden anarşistlere "heyecanlı gençlik, öğreneceksiniz siz de zamanla"
demeyi marifet sanıyordu. Sık sık öğrenciler tarafından kendini "ortak
irade" atayan insanlar sorgulanıyordu, onların cevapları ise
"Olağanüstü durumlarda bu tür antidemokratik olarak algılanabilecek
durumların normal karşılanması gerektiği" idi. ODTÜ'de bir kez daha
bazı "devrimciler" OHAL yasalarını uygulamaya koymuşlardı.

Sözde "ortak irade" 1 saat sonra okula gelen rektörle uzun bir süre
yukarıda görüşme gerçekleşti. Öğrenciler aşağıda "İşgale 5 dakika",
"İşgale 4 dakika" diye bağırmaya başlayınca, rektör aşağı inmek
zorunda kaldı. Rektör, muğlak sözlerle durumu geçiştirmeye çalıştıkça
kitle öfkeleniyor ve net bir tavır sergilenmesini bekliyordu. Sonuç
olarak rektör "şiddete karışmayan öğrencilere soruşturma
açılmayacağına, gözaltındakilerin durumunun takip edileceğine" söz
verdi ve basın mensuplarının karşısında polisi kınamayı kabul etti.
Öğrencilerin artan özel güvenlik birimi ve tacizleri ile, turnikeler,
soruşturmalar ile ilgili sorularına cevap vermeden oradan ayrıldı.
Öğrencileri bu açıklama tatmin etmemişti, hala "İşgal" diye
bağırıyorlardı. Bunun üzerine "devrimci önderler", rektörü odasından
indirmenin büyük bir kazanım olduğunu; şimdi üniversiteyi işgal
edersek akpye büyük koz vereceğimizi, demokrat bir kalenin düşeceğini
iddia ederek öğrencilerin işgal taleplerini bastırmaya çalıştılar.
"Arkadaşlar, Londrada, Romada, Atinada üniversiteler işgal altında,
biz hala bu saçmalıkları kazanım olarak mı görüyoruz" diye
haykıranlara mevcut tarihsel nesnel koşulların işgale izin vermediği
anlatıldı.

Odtü'de yaşananlar bir anarşistin gözünden böyle idi. Muhtemelen
sosyalist önderler büyük kahramanlıklar hatırlayacaklardır 15 Aralık
2010'dan, bizler ise büyük bir yenilgi ve tehditkar-baskıcı bir grubun
iradesinin bundaki payını hatırlayacağız.

Biz anti-otoriterler buna bir dur demedikçe ODTÜ'de daha çok OHAL'ler
yaşanır; gelenek devam eder, daha çok yollar yürünür...

K.


Kaynak: http://internationala.org/index.php/isyan/anarsist-hareket/1706-qgelenek-suerueyor-odtue-yuerueyorq.html
________________________________________
A - I n f o s Anartistlerce Hazyrlanan, anartistlere yonelik,
anartistlerle ilgili cok-dilli haber servisi
Send news reports to A-infos-tr mailing list
A-infos-tr@ainfos.ca
Subscribe/Unsubscribe http://ainfos.ca/cgi-bin/mailman/listinfo/a-infos-tr
Archive http://ainfos.ca/tr