A-Infos (tr) genc isci derneg: sçilerin Evlerine HAYAT SlGMAZ! - Sergen Saka

Korona virüs önlemleri adi altinda yayinlanan genelgeler geregi birçok isyeri kepenk indirmis durumda. Bu "önlemler" arasinda tiyatro, 
sinema, gösteri merkezi, konser salonu, nisan/dügün salonu, çalgili/müzikli lokanta/kafe, gazino, birahane, taverna, kahvehane, kiraathane, 
kafeterya, kir bahçesi, nargile salonu, nargile kafe, internet salonu, internet kafe, her türlü oyun salonlari, her türlü kapali çocuk oyun 
alanlari (AVM ve lokanta içindekiler dâhil), çay bahçesi, dernek lokalleri, lunapark, yüzme havuzu, hamam, sauna, kaplica, masaj salonu, SPA 
ve spor merkezlerinin faaliyetleri geçici bir süreligine durdurulmasina dair bir karar da bulunuyor. Bu kapsamda 150 bin isyerinin -geçici 
olarak- kapatildigi ayrica açiklandi.
Hayatini idame ettirmek için gündelik veya sürekli islerde çalismak zorunda oldugu halde bugün evde kalmaya zorlanan ya da riske girip isine 
gitmek zorunda olan isçiler azimsanmayacak bir çogunluk olarak Korona Krizi'ne mahkum edilmektedir. Sirti yere gelmeyecek kurum/sirketlere 
vergi ötelemeleri veya üretim bandinin araliksiz isleyebilmesi için yardimlar yapilirken, evinde kalmaya zorlanan gündelik veya bu kistasa 
sokulmayan kayit disi çalisanlarin ve rutin bir ise sahip olan isçilerin; borç ertelemeleriyle daha çok borçlanmasi istenmektedir. Bu 
nedenle kriz sonrasi sömürülebilir emek kaynaklarinin da tartisilamaz bir derinlikte olacagi öngörülebilir. Açiklanan ekonomik paketin su an 
için nerelere harcandigi veya harcanacak olduguna netlik getirilmemesi bir yana, paketin bazi gerekli kosulan yeterliliklerle birçok kisiyi 
simdiden saf disi biraktigi asikâr. Ekonomik paket haricinde, meclise sunulan yasa tasarisinin içerigi geregince, her ay 
hesaplanan/açiklanan açlik ve yoksulluk sinirinin yakinlarindan bile geçmemesine ragmen, ücretsiz izine çikarilan veya virüs dolayisla isini 
kaybetmis olan isçilere ödenecek günlük 39 lira 42 kurus (farkli kaynaklar, tümünün bile küsurat sayilabilecegi bu ödenegin, küsurat 
kisminin 24 kurus oldugunu belirtiyor.) ödeme yapilacak olmasi, açikça, çalisaniyla veya çalisamayacak olaniyla alay etmektir.

Evde Kal Ama Nereye Kadar?

Basa dönecek olursak, alinan bu kararlar insanlari; virüs riskinden uzaklastirip yokluk ve aç kalma riskine itmekte. Hâl buyken "Evde nereye 
kadar kalinabilir veya hayatin ne kadari eve sigar?" sorularini sormak yerinde olacaktir. Bu sorulara verilecek cevaplar, nihayetinde bu 
konuyu; virüsün yayilma hizini engellemenin veya bireyin izolasyonunu saglamanin ötesinde, evde yasanilacak kosullarin ne kadarinin 
saglanabildigine tasimakta. Korona Krizi için "Biz bir seyler yapiyoruz, bunun karsiliginda siz de bir seyler yapin." minvalindeki bu 
söylemleri ne kadar tahammül edilesi? Bu söylemlerin ezilenler için karsiligi ne kadar sahici? Issizlik oraninin dayandigi noktayi, 
yasanilan isçi hakki gasplarini da göz önüne alirsak, "hayat eve sigar" demek onlar için kolay olsa da bizler için degil. Evet, bedenlerimiz 
eve sigar fakat hayatin kendisi bu kosullarla eve sigamiyor. Artan gida fiyatlari, zamlanan faturalar, biriken borçlar... Bunlarin hepsi 
altina girilemeyecek birer yük iken devletin bir gecede aldigi süresiz mekân kapatma, faaliyet durdurma kararlari ne ise yaramistir?

Bu hesaba ertelenmeyen faturalar, ödenemeyecek/ödenmeyecek ödemeleri de ekledigimizde, içinden çikilmaz bir labirente dönüsüyor hayat 
dogrusu. Peki, içinden geçtigimiz bu süreçte, hangi hayatlar sigacak eve? Günlük 39 lira 42 kurusun geçinmeleri için ideal oldugunu 
düsündükleri isçilerin hayatlari mi? Bu ödenege hak kazanamayan, hiçbir geliri kalmamis kayit disi çalisan isçilerin hayatlari mi? Bu 
cografyada alinan kararlar sunu göstermektedir ki salgin sonrasi hayat kosullarinin daha kötü hale gelmesi kuvvetle muhtemel. Böylelikle 
sözüm ona aldiklari tedbirler, birer tehdide dönüsmüyor mu? Burada hesap, sagliktan feragat edildigini gösteriyor. Burada hesap, her gün 
açiklanan resmi rakamlarin, vakti zamaninda birer insan oldugunu yadsimaya denk düsüyor.

Kendi OHAL'inizi Ilan Edin, Bunu da Bizden Beklemeyin.

Ise gitmek zorunda oldugu için evinde kalamayan isçiler ise deginmeye çalistigimiz diger bir konudur. Var olan sistemde bu sürecin özeti 
sudur, is/konu emegin sömürülmesine geldiginde bütün sermayedarlarin sirali olmaksizin, yaka paça, gasp edebildigini gasp ettigi, is/konu 
insan sagligina vardiginda cebinden ödün vermeye gelememesidir. Bu durumda genelgeler göndermek, tedbirler almak kolay olsa gerek. Evet, 
kisisel tedbirlerimizi biz de alabiliriz fakat yaratilan bu küresel krizde var olan kosullar ile evde kalinamiyor. Kalinamiyor, çünkü birçok 
tedbir insan sagligini korumaya dair degil. Sistemlerini, sermayelerini güvence altina almak içindir.

Burada sermayenin sürekliligi söz konusu oldugunda çalisan sagligini düsünmeyen devlet; kendi OHAL'imizi ilan etmemizi öneriyor. Kendi 
ohalimiz ile açligi kabullenmemizi. Böylelikle önlem almadan, önlem aldiklarini savunabilecekler. Böylelikle gün sonunda açikladiklari 
rakamlardan kendilerini mesul tutmayabilecekler. Mecliste onanan yasa da bunun bir kanitidir. Basta degindigimiz bu yasa teklifinden, 
çalisanlara her hâlükârda risk almak veya açligi kabullenmek çikmistir. Bununla birlikte ücretsiz izin gibi hak ihlallerini de mazur 
göreceklerini ayan beyan ortaya koymuslardir. Baska bir açiklamasi yoktur bunun.

Geçtigimiz günlerde 20 yas alti için açiklanan sokaga çikma yasaginin hemen ardindan, bu yas grubunda çalismakta olan isçilerin, bu yasaga 
tabii tutulmayacagi da duyurulmustu. Her halükârda çalismak zorunda olan kesim için bir önlem almadiklarini açik etmemeye özen gösterirken 
verdikleri bu karar bile durumu özetler nitelikte. Patronlar riskten uzak olan evlerindeyken üretim bandinin araliksiz isleyebilmesi 
çalismak zorunda olanlarin sirtina yüklendi. Böylelikle sermayeleri zarar görmeyecekti. Pekâlâ elimizdeki en güçlü kozun yakalanmamak 
oldugunu söyleyen saglik bakani bu durumda kimleri kastetmistir? Çalismaz ise evine ekmek götüremeyecek isçileri degildir herhalde?

Ekonomik sikintilarin Korona Krizi'nin öncesine dayanmasi bir yana, bu süreçte izlenen yol, bu sikintilari daha da belirginlestirdi. 
Böylelikle halihazirda adaletsiz olan gelir dagilimi, adaletsizlesmeyi sürdürdü. Insan sagligi için alindigi iddia edilen önlemlerin aslinda 
sosyal medya tepkilerini bastirmaya yönelik oldugu; isçi yararina olmadigi, aksine zararina oldugu öngörülen issizlik maasi veya ücretsiz 
izin ödeneginden de anlasilabiliyor. Bütün bunlara ragmen isçiden evinde kalmasi beklenmektedir. Bu süreçte asgari gelirli bir isçiden 
evinde kalmasi veya gelir yollari kapatilan bir isçinin, hayatinin kaçta kaçini eve sigdirmasi beklenebilir? Bu yüzdendir ki halklarin kendi 
dayanisma ve paylasma aglarini örmeleri, önemli bir çikis yoludur var ettikleri bu kriz/sistemden.

Sergen Saka

http://gencisci.org/iscilerin-evlerine-hayat-slgmaz-sergen-saka/
==========================================

________________________________________
A - I n f o s Anartistlerce Hazirlanan, anartistlere yonelik,
anartistlerle ilgili cok-dilli haber servisi
Send news reports to A-infos-tr mailing list
A-infos-tr@ainfos.ca
Subscribe/Unsubscribe http://ainfos.ca/mailman/listinfo/a-infos-tr
Archive http://ainfos.ca/tr