A - I n f o s
a multi-lingual news service by, for, and about anarchists
**
News in all languages
Last 40 posts (Homepage)
Last two
weeks' posts
The last 100 posts, according
to language
Greek_
中文 Chinese_
Castellano_
Català_
Deutsch_
Nederlands_
English_
Français_
Italiano_
Polski_
Português_
Russkyi_
Suomi_
Svenska_
Türkçe_
The.Supplement
The First Few Lines of The Last 10 posts in:
Greek_
中文 Chinese_
Castellano_
Català_
Deutsch_
Nederlands_
English_
Français_
Italiano_
Polski_
Português_
Russkyi_
Suomi_
Svenska_
Türkçe
First few lines of all posts of last 24 hours ||
of past 30 days |
of 2002 |
of 2003 |
of 2004 |
of 2005 |
of 2006 |
of 2007 |
of 2008 |
of 2009 |
of 2010 |
of 2011 |
of 2012 |
of 2013 |
of 2015 |
of 2016
Syndication Of A-Infos - including
RDF | How to Syndicate A-Infos
Subscribe to the a-infos newsgroups
{Info on A-Infos}
(tr) DAF, Meydan #34 - ”Düşlediğini Eylemek Özgürlük, Özgürlük Anarşizm ; Anarşizm Örgütlenmektir ” – Halil Çelik
Date
Sun, 25 Sep 2016 10:46:48 +0300
İki yüzyılı aşan bir süredir özgürlük ve adalet mücadelesinde olan anarşizm, dönem dönem
farklı tartışmalardan geçmiştir. Dünya genelinde 1960’lar sonrasında, coğrafyamızda ise
1980 sonrasında gelişen süreçte anarşizm adına farklı bir tartışma gündemleşmiştir: Örgüt
ve örgütlenme. Bu tartışmanın nasıl geliştiğine ve tartışmanın kendisine dair
düşüncelerimizi, bugün coğrafyamızdaki devrimci anarşist mücadele deneyimimiz ortaya
koyuyor ve elbette bir cevap oluyor. Öte yandan yine coğrafyamızda anarşizmin farklı
mücadele biçimlerinin de neredeyse tamamının örgütlenme temelli yaklaşımları, bu
tartışmanın günümüzde kendi cevabını bulduğunu gösteriyor. ---- Örgütlenme ve örgüt
tartışmalarının ötesinde anarşist tarihe bakılırsa; Arjantin ve Şili’nin belli bölgelerini
kapsayan Patangoya’da anarşist işçilerin öz örgütlülüğü olan FORA, Ukrayna’da işçi ve
köylülerin öz örgütlülüğünün bir araya geldiği Mahnovist Hareket ve bugünün Portekiz ve
İspanya’sını kapsayan İberya Yarımadası’nda gerçekleşen İberya Devrimi’ndeki CNT FAI;
örgütlü anarşizmi işçiler, köylüler ve tüm ezilenlerde toplumsallaştırarak bulundukları
bölgelerde birer halk hareketine dönüşmüşlerdir. Asıl incelenmesi, irdelenmesi gereken
örgütlenmenin ve örgütün tartışılması değildir. Halk hareketine dönüşmüş anarşist
örgütlerin, örgütlenmeye nasıl yaklaştıkları, örgütlülüklerini nasıl ve hangi araçlarla
sürdürdükleridir.
Öz Örgütlülük Anarşizmin Temel Örgütlülüğüdür
Örgütlenmenin farklı yol ve yöntemleri farklı amaçlar için kullanılabilir. Farklı
ideolojilerin, farklı felsefi yaklaşımların, hatta farklı düşüncelerin örgütlenme
biçimleri farklı olabilir. İdeoloji, felsefe, düşünme biçimi olmanın ötesinde, bir yaşam
olarak anarşizmin örgütlenme yöntemleri ise elbette kendi özgünlüğündedir. Siyasi,
ekonomik ve sosyal ilişkilerin örgütlenmesi, anarşist bir örgütün işleyişi demektir. Gerek
siyasi, ekonomik ve sosyal işleyişin örgütlenmesinde, gerekse örgütün toplumsallaşarak bir
halk hareketine dönüşmesinde, öz örgütlülük olmazsa olmazdır.
Öz örgütlülükler, siyasi veya ekonomik iktidarlara karşı, ezilenlerin kendi örgütleridir.
Bu örgütlülükler iki farklı şekilde gelişebilir. Öncelikle, farklı iktidar gruplarına veya
farklı iktidar yapılarına karşı özgürlük mücadelesi geliştirecek olan örgütlülüktür. Bu
örgütlülük, farklı iktidar gruplarını veya iktidar yapılarını ortadan kaldırmanın
ötesinde, bir ilişki biçimi olarak iktidarı yok etmeyi de hedefler. Bu örgütlülüğün
öznelerini belirleyecek olan şey ise, aynı ezilmişliğin bir parçası olmalarıdır. Çünkü bir
ezilmişliğe karşı, ancak ve ancak o ezilmişliği yaşayan kişi veya gruplar mücadele
edebilir. Geliştirilecek mücadelede o ezilmişliği farklı boyutları ile yaşamış kişi veya
gruplar, onunla nasıl mücadele edileceğini de en iyi belirleyebilecek olanlardır. Öz
örgütlülük bu şekilde oluşabilir. İkinci bir şekliyle de öz örgütlülük coğrafi bir
belirlenimle oluşabilir. Yani belli bir coğrafi bölgenin siyasi, ekonomik ve sosyal
yaşamının organize edilmesi de yine o coğrafyada yaşayan kişi ve grupların oluşturduğu
örgütlenmeler ile sağlanabilir. Burada da yine aynı yaklaşım söz konusudur. O coğrafi
bölgenin öznesi olmak, oranın işleyişini organize edebilmenin bir koşuludur. Çünkü -hangi
coğrafi bölge olursa olsun- orada yaşamını sürdürenler, oranın işleyişini en doğru şekilde
yürütebilecek olanlardır. Yani bir coğrafi bölgenin öz örgütlülüğü, o bölgenin kendisinden
çıkmalı ve o bölgenin siyasi, ekonomik, sosyal ilişki biçimlerini bu öz örgütlülük
belirlemelidir. Farklı bölgeler elbette birbirinin ilişki biçimlerine etki edebilir. Ama
nihai işleyiş inisiyatifi, o bölgenin öz örgütlülüğünde olmalıdır.
Ukrayna’daki işçi ve köylüler, Çiftlik İşçileri Sendikası, Gulya Polye Köylü ve İşçi
Konseyleri, Maden ve Doğrama İşçileri Sendikası, Tarım Komisyonları gibi öz örgütlülükler
yaratmışlardı. Bir anarşist örgütlenmenin halk hareketine dönüşme süreci, bu öz
örgütlülüklerle sağlanmıştır. Mahnovist Hareket ile beraber yine bu öz örgütlülüklere yeni
örgütlenmeler eklenmiştir. Köylülerden ve işçilerden oluşan yerel bölgesel komünler,
konseyler oluşturulmuştur. Bir yandan gündelik yaşamın siyasi, ekonomik ve sosyal olarak
organize edildiği işçi ve köylü komünleri, öte yandan Hetman Hükümeti’yle Denikin ve
Wrangel’in beyaz ordularıyla, burjuva Petlurist Hareketi’yle ve Bolşevik Kızıl Ordu ile
savaşı organize eden konseyler örgütlenmiştir. Benzer örnekler, anarşist örgütlerin bir
halk hareketine dönüştüğü tüm coğrafyalarda görülebilir. İberya’da gerçekleşen toplumsal
devrim de bu örneklerin en belirginlerindendir.
Halk Hareketi Kendiliğindenliğiyle Toplumsal Devrimi Yaratır
Halk hareketi olan CNT FAI’den FORA’ya ve Mahnovist Harekete kadar halk hareketine
dönüşmüş anarşist örgütler, kendiliğindenlikleriyle varlığını sürdürmüştür.
Kendiliğindenlik hareketin kendi iç dinamikleri ile yönlendirildiği bir süreci tarif eder.
Elbette dışsal etkiler ile bir ilişki geliştirilecektir. Ancak dışsal hiçbir etki
hareketin işleyişini ve örgütlenmesini belirlememelidir. Kendiliğindenlik dışsal bir etki
sonucu değil de kendi iç dinamiklerinin belirlediği bir süreç olması nedeniyle, anarşist
bir örgütlenme için vazgeçilemezdir. Kendiliğindenlik anarşizme yönelik bilinçli bilinçsiz
çarpıtmalar sonucu sık sık kadercilik veya spontanelik ile karıştırılır. Anarşist bir
örgütlenmede kendiliğindenlik tamamıyla iradi bir durumu tarifler. Bu iradi durum,
özneleri belirginleştirmek açısından oldukça önemlidir. Bu iradi durum, örgütlülüğü
oluşturan öznelerin bu örgütlülükteki sorumluluğuna da vurgu yapmış olur. Mahnovist
Hareket’in Özgür Topraklar deneyiminde bir yandan Bolşeviklerin resmi komünleri varken,
Pokrovskoe köyünde köylülerin bu resmi komünlere değil de kendiliğindenliğiyle
oluşturdukları Çalışma Komünleri’ne dahil olması, bu durumun tarihsel bir örneğidir.
Gulya-Polye gibi diğer köylerde de benzeri süreçler yaşandı. Halk hareketine dönüşmüş
anarşist örgütlülük bu kendiliğindenlik ile toplumsal devrimi yaratabilmiştir.
Toplumsal Devrim Gündelik Devrimler ile Yaratılır, Yaşatılır
Toplumsal devrim en geniş anlamıyla tüm toplumsal yapının siyasi, ekonomik ve sosyal
ilişkilerinin iktidarlı ilişkilerden ve yapılardan arındırılarak yeniden yaratılmasıdır.
Anarşizme içkin bir kavram olan toplumsal devrim, anarşist bir örgütün benimseyeceği bir
devrim perspektifidir. Makro boyutuyla tüm toplumun yaşamının yeniden yaratılmasının
hedeflenmesini içeren toplumsal devrim, kişilerin veya grupların mikro yaşamlarında
gündelik devrim anlayışıyla kendini bulmalıdır. Gündelik devrim, gündelik yaşamın siyasi
ekonomik ve sosyal örgütlenmesini toplumsal devrim iddiasıyla yeniden yaratmayı
gerektirir. Her bireyin yaşamını yeniden yarattığı gündelik devrimler, toplumsal bir
kırılma anını beklemek gibi ertelemeci bir işleyişi reddeder. Gündelik devrim şimdinin
yeniden yaratılmasını örgütlemektir. Gündelik devrimlerini gerçekleştirerek özneleşen
bireylerin örgütlülüğü, toplumsal devrime giden yolu yaratacaktır. Mikrodan makroya bir
dönüşüm ve tüm yaşamın yeniden yaratılmasıdır toplumsal devrim. Anarşist örgütlenmenin
halk hareketine dönüşmesinde bu toplumsal devrim iddiası toplumsallaşmada, halk hareketine
dönüşmede oldukça önemli bir etkendir. İberya toplumsal devrimi bunu net olarak
göstermiştir. İspanya’nın köylerinde eşek sırtında gezerek köy köy anarşizmi anlatanların
yarattığı öz örgütlülükler, 1920’lere kadar sendikalar, birlikler, komün ve kolektiflerden
oluşmuş yine aynı süreçlerde CNT FAI ile beraber halk hareketine dönüşmüştür. Bu halk
hareketiyle ezilenler, İberya yarımadasında toplumsal devrimi toplumun tüm kesimlerinde
yaşama dönüştürmüş, yeni bir yaşam yaratmışlardır. CNT FAI yaratılan yeni yaşamı da yine
aynı toplumsal devrim perspektifi ile savunmuş. Coğrafyanın farklı bölgelerinde komün,
kolektif ve kooperatiflerle üretim dağıtım ve tüketim ilişkilerini yeniden yaratmıştır.
Örgüt, Toplumun İhtiyaçlarından Doğup Yine Toplumun İhtiyaçlarına Cevap Verdiği Ölçüde
Halk Hareketi Olur
CNT FAI’nin İberya’da bütün bir yaşamı yeniden yarattığı deneyim öz örgütlülükleriyle bir
halk hareketine dönüşmüş anarşist bir örgütün toplumun ihtiyaçlarına cevap olması
gerektiğini açıkça gösteriyor. İberya’da devrim yıllarında bir yandan yaşamın ekonomik
yeniden yaratılması bir yandan siyasi ilişkilerin yeniden yaratılması sürerken savaşın
yakıcılığı karşısında yine ihtiyaçları karşılamak üzere silah fabrikalarına el konulmuş,
yetmeyince bazı fabrikalar silah fabrikasına dönüştürülmüştü. Bu örnek de, yine halk
hareketinin gerek toplumsal devrimin kırılma anlarında, gerek toplumsal devrimin yeniden
yaratım zamanlarında; hareketin toplumun ihtiyaçlarını görmesi ve ona cevap olmasının
kaçınılmaz olduğunu gösteriyor.
Bu kaçınılmaz durum Patagonya’daki FORA deneyimininde de kendini başka bir şekilde
gösterir. FORA henüz Arjantin İşçi Federasyonu (FOA) olduğu 1902 Ocak ayında, işçilerin
sendikalı olmalarının önüne geçen La Princesa fırınlar zincirine yönelik bir boykot
çağrısı yapmıştı. Boykot kampanyası sebebiyle FOA’lı iki işçi tutuklanınca tüm fırınlardan
toplam 7 bin işçi genel greve giderek üretimi durdurmuştu. Buenos Aires şehrinin neredeyse
tamamen ekmeksiz kaldığı bir süreçte işçilerin öz örgütlülüğüyle oluşturduğu kooperatif,
sadece işçiler ve aileleri için ekmek üretmiştir. İşçilerin öz örgütlülüğü burada
işçilerin ve ailelerinin ihtiyaçlarının tek dayanağı olmuştur. Bu örgütlülük, FORA’yı
Patagonya’da bir halk hareketine dönüştürmüştür. FORA deneyimi de, CNT FAI deneyimi de
halk hareketinin öz örgütlülüklerinin halkın ihtiyaçlarından doğmasını ve yine halkın
ihtiyaçlarına cevap verebilmesinin tarihsel örneğidir.
Anarşizmin coğrafyamızda öz örgütlülükler yaratma iddiasıyla yola çıktığı bir deneyimin
henüz ilk adımlarındayız. Mücadelemizin toplumsal devrimi yaratmadaki koordinatlarını,
tarihsel olarak halk hareketine dönüşmüş anarşist örgütlerin örgütlenme deneyimlerinde
-eksikleri ve fazlalıklarıyla, doğruları ve yanlışlarıyla- görüyoruz, öğreniyoruz.
Örgütlülük ve toplumsallık perspektifini derinleştirerek toplumsal devrimi bir iddia veya
bir perspektif olmaktan çıkarıyor; yaşamın her anında yeniden yaratıyoruz, yaratacağız.
Yüreğimizde yeni bir dünya taşıyoruz, şimdi şu anda bu dünya büyümekte…
Halil Çelik
halil@meydangazetesi.org
Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 34.
http://meydangazetesi.org/gundem/2016/07/sayi-34/
________________________________________
A - I n f o s Anartistlerce Hazirlanan, anartistlere yonelik,
anartistlerle ilgili cok-dilli haber servisi
Send news reports to A-infos-tr mailing list
A-infos-tr@ainfos.ca
Subscribe/Unsubscribe http://lists.ainfos.ca/mailman/listinfo/a-infos-tr
Archive http://ainfos.ca/tr
A-Infos Information Center